OSMAN HAMDİ BEY;

 107x177 cm Doku Varak Uygulamalı Kaplumbağ Terbiyecisi www.leonadecor.com

BİYOGRAFİ

30 Aralık 1842'de İstanbul'da doğan OSMAN HAMDİ BEY İbrahim Edhem Bey'in oğludur. İbrahim Edhem Bey, Osmanlı Devleti'nde eğitim için Avrupa'ya gönderilen ilk dört gençten biriydi. İbrahim Edhem, Bazı kaynaklara göre 1822'de Sakız adasında ortaya çıkan isyanlar ve çatışmalar sırasına köle olarak satılmak için getirilir. Bazı kaynaklara göre ise İzmir'e kaçtıktan sonra evlatlık olarak Koca Mehmet Hüsrev Paşa'ya verilir. İbrahim Edhem Bey aslen rum kökenlidir. O donemde Koca Mehmet Hüsrev Paşa çocuklara olan sevgisiyle tanınan biridir.  On kadar kimsesiz çocuğu bu şekilde koruması altına almıştır. Çocukların çoğu sonradan önemli konumlara gelmişlerdir. Aynı şekilde İbrahim Edhem'de 1829'da sultanın izniyle Avrupa'ya eğitime gönderilir. Türkiye'ye döndükten sonra 1877'de Sadrazamlığa yükselir ve yalaşık bir yıl bu görevi üstlenir. Osman Hamdi Bey'de 1856 'da Mekteb-i Maarif-i Adliye'de öğrenime başlar ve birkaç yıl sonra babası gibi Paris'e hukuk eğitimine gönderilir. Ancak resme olan ilgisi nedeniyle hukuk ve resmi bir arada yürütmeye karar verir. Sonunda hukuk eğitimini bırakır. Paris'te 12 yıl kalır. Bu arada tanıştığı Marie adlı genç bir Fransız ile evlenir. 1869'da İstanbul'a geri döner ve Mithat Paşa'nın ''Umur-u Ecnebiye Müdürü''(Yabancı İşler Müdürlüğü) olarak Bağdat'a gönderilir. Bağdat'ta kaldiığı dönemde bölgenin tarihi ve arkeolojisi ile yakından ilgilenir. 

1871'de yeniden İstanbul'a döner ve iyi derecede yabancı dil bildiği için yabancı büyükelçilerin işleriyle uğraşma görevine atanır. Bu sırada düzenlenen 1873 Viyana Sergisine birinci komser olarak atanır. Viyana'da bulunuduğu sırada yine bir Fransız olan ve adı yine Marie olan bir kızla tanışır. Adı Sonradan Naile Hanım olacak bu kızla İstanbul'a gelir ve ilk eşinden ayrılır. 1876'da Osmanlı-Rus Savasının bitiminde devlette ki görevinden ayrılır.  Ancak bir süre sonra babası Edhem Bey'in ve yakın çevresinin etkisiyle  Müze-i Hümayun'un  Müdürlüğüne atanır. Bu andan itibaren modern anlamda Türk Müzeciliği de başlamıştır. Bugunku arkeoloji müzesinin birinci kısmını 1899'da ikinci kısmını 1903'de ve üçüncü kımsını 1907'de bitirirerek ziyarete açar.  Aynı şekilde 1883'de  bugunku adı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan ''Sanayi-i Nefise Mektebi''ni kurar.

Devlet işleriyle yoğun olarakuğraşan Osman Hamdi Bey, resim yapmaya neredeyse hiç ara  vermez. Manzara ya da aile portrelerinin bir çoğunu yaz aylarını geçirdiği Gebze Eskihisar'daki evinde yapar. 1910 Yılında OSMAN HAMDİ BEY Kuruçeşme' de vefat eder.

Kaynak: Osman Hamdi- Durmuş Akbulut.